Ayrılma
16 Nisan 2020, Perşembe 10:47Gözden ırak kalan, gönülden uzaklaşır, ayrılmak hüzne gark olmak sanılır. Oysa ayrılma özrü, özlemi doğurur, kadir bilmeye kıymet vermeye sebeptir. Kutsal kâr! ekonomisi peşinde koşarken yaşamayı unuttuğumuz hayatta, gerçek alemi hakiki firakı düşündürür. İçimizde gizlenmiş, tortu sarmış, kabuk bağlamış doğal sevgiyi yeniden canlandırır.
Hayatta herşey zıttıyla değer kazanır, mesela ayrılma olmasa olur mu tutkulu sarılmalar? Gün yüzüne çıkar mı yaşanmış hasret dolu anılar?
Koparılma zannettiğimiz ayrılma, aslında bağlanmadır. Ayrılmadan bir olur mu, bir/leşir mi insan? Ayrılma değil midir, ahlar ile içimizde beslediğimiz tüm kirli nefesi bir anda verdiren, art niyetli düşüncelerin lal olup gönül dünyamızın yankısını seslendiren.
Ayrılma, hayatta unuttuğumuz gülücükler adına, umut beslemektir yarınlara. Israf ettiğimiz geçmişteki tüm zamana, müstakbelde birlikte yola çıkacaklarımıza anlam kazandırmadır. Ayrılıkta geçen her bir saat, kavuşma namına örgü örgü, kendir kendir düğüm atmadır vefakar zamanlara.
Zira anlamsızca ufak tartışmalarla tahrip ettiğimiz mukaddes sevgi, ayrılık dermanıyla onarılmaz mı? Yersiz atışmalarla heba ettiğimiz huzur, ayrılık iksiriyle pişmanlıklara vesile olmaz mı? Varken olamadığımıza, yokken var olmamıza gebe değil midir. Ayrılma olmasa, sıradanlaşır yaşam, kıymeti kalmaz kavuşmanın, farkı kalmaz var ile yok olmanın. Ayrılmaya şükretmeli insan, kavuşmaya dua, aslında firak vuslattır her ayrılana, her anlayana!..
Ayrılık öyle bir nimettir ki, bir çiftçinin hasat anı, bir askerin tezkeresi, bir mahpusun salıverilmesi kadar, birlikteyken hevesini boğazında bıraktığımız mutluluk gibi, ezik ruhlarımıza sindirilmiş özlemi, hüngür hüngür ağladığın gecelere bedel, gamzeli yanaklar vaad eder sana, bekletir seni, yolda bırakır gözlerini…
Velhasıl; Ayrılığın değerini bilmiyor isek, şimdi derin bir nefes alıp uzun bir ah çekmek gerek.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.
Facebook Yorum